10 Ekim 2013 Perşembe

Elma


Bir cuma gecesi odamda yarı çıplak vaziyette oturuyordum bir dal sigaraya muhtaç ya da bir salkım üzüme aslında bir kadeh kırmızı şarapta olabilirdi. Hiç bir şeyi düşünmek istemiyordum tırnak aralarıma biriken pislikleri temizlemekle meşğul olmak bile beni oldukca yoruyordu yatağımın ortasında duran geceden kalan yarım elmamı bile ısırmak dünyanın en zor işiydi. O an gerçek olan o elmanın yarısının bile beni doyurmasıydı, elmanın kabuğu kırmızı içi beyazdı çok sulu ve oldukca iriydi göbeğinin ortasında kadın bir kızırderili dövmesi vardı kadın sanki beni izliyordu işin ilginç tarafı sigara içiyordu bir ara göz göze geldik gözlerimi kaçırdım utanmıştım bes belli sanki onlara tecavüz edip katleden beyaz adam bendim acaba benmiyim diye merak etmedim değil hani o bakıştan sonra bir ısırık daha aldım elmadan ısırdığım yerden elma kurdu belirdi şaşkın bir şekilde ama çığlık atmıyordu kaçmayada niyeti yoktu sanırım o elmadan kurtulmayı bekliyordu sonra kulaklarımda ezan sesi sabah olmuştu üstümü giyip toparlanmam gerekiyordu ama bir türlü kemeraltından aldığım ucuz thişörtü bulamıyordum edepsizce uzanıp ezan sesini dinledim. Elma kıçını devirip yatmıştı bile çoktan sessizce elmayı kurdu ile kızırderili kızı da sigarasıyla bırakıp yarı çıplak çorbacının yolunu bulmam gerekiyordu izmirin parlak kaldırımlı yollarında... Bakarsın Seni ısırdığım elma ile aldatırım...

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Hey Çocuk

Keşke çocuk olabilsem ya da çocukluğuma geri dönebilsem çünkü çocukken çok mutluydum  daha çok güler hiç susmadan konuşur parayla işim olmaz yalanı bilmezdim yaptığım en kötü şeyler kavga etmek bahçelere dalmak mahalle maçlarında faulle oynamak sonra terli terli musluğa ağızımı dayayıp kana kana su içmekti bisikletle dolaşan her kızın peşine takılmak misket çalmak taso kırmak civciv beslemek köpekleri kavga ettirmek inşaatlardan çivi toplayıp satmak komşunun evine misafirliğe gittiğimizde evinde top oynayıp cam çerçeve kırmak marangoz abiye haftalarca  yalvarıp uçurtma için çıta almak için uğraşmak aterisi olan bir arkadaşın avinde hiç ses çıkarmadan oyun oynamak hiç yorulmadan koca bir semtin bütün sokaklarını ezberlemek acıkmak yok yorgunluk yok.
Akşamları saklanbaç oynayıp annemize nolur az daha durayım diye yalvarmak ve keşke bunları hala yaşayabilsem valla okula bile yırtık ayakkabı ile gitmeye razıyım tamam beden dersi için eşortman istemiycem hocamız yarın velini çağır dediğinde valla anneme haber vericem ama nolur çocuk olayım okulda kız arkadaşım ile kolidorda her tenebüste bir ileri bir geri gitmeyede razıyım bir sırada üç kişide oturalım onada ses etmem hoca soru sorduğunda cevabını bilmediğim halde bile beni kaldırsın diye parmağımıda kaldırmam yazılılar da kopyada çekmem çok konuşanlarda adımı tahtada bile bulamazsınız o kadar uslu olacağım söz yine her okul çıkışı bütün kızları evine bırakcam ama nolur çocuk olayım....
Söz günlükte tutarım sonra okursunuz hatıra defterlerinize de güzel şeyler yazıp mani bile yakarım bakın aklıma gelmişken sıralara ufuda sürmem sakız yapıştırmam oturduğunuz gibi kalkarsınız. Sınav ortasında silgi kalemde istemem cam tarafına da geçmem sulu boyalarımıda kullanabilirsiniz okul kolidorlarında koşturup tozda etmem sıraya girip andımızı okumadan erkenden sınıfa girip beklemem de cuma günleri istiklal marşından sonra kimseye tekme atıp kaçmam ağaçlara kız arkadaşlarımın isimlerinide kazımam. Ama nolur çocuk olayım. Ve şimdi çocuk olsam daha çok güneşte gezerdim şapka takmazdım boğazım şişene kadar memuz ve dondurma yerdim asfaltta papuçlarımı çıkartır çıplak ayakla gezerdim bütün herkesi severdim yine annem şaçını 3 numara yap dediğinde amerikan kestirirdim yaramazlık yapar terlik ya da oklava yemeyi göze alırdım ama şuan 26 yaşındayım artık geri dönüşü yok....

Alışkanlık

İlginin olmadığı bir aşka öyle bir sığınmışım ki. Aşk sandığım, olmuş alışkanlık. Sevgi sandığım hiç olmamış. Yüzünü uzaktan hissettiğim adamı içimde taşımışım. O adamıda aşk sanmışım. Aldanmışım. Kelimeler özetliyor aslında : alışmak alışmak alışmak. Siz hala AŞK diyorsunuz.. Aşk onu ilk gördüğün anda başlar. Çıkmaya başladığınızdan 1 ay sonra ölür aşk. Sevgi denir. Sevgi bitmez mi ? 1-2 ayda ordan koy. Sevgide biter. Ortalama her ilişkide 4 aydan sonrası alışkanlıktır arkadaşım. Bağımlılık gibi. En basitinden sigara bağımlılığı. 1 ay içersin başın döner bu neymiş dersin keyfe keder içersin daha dumanını içine çekemezsin. Aşktada öyle 1 ay öpmeye kıyamazsın koklamaya doyamazsın. Sonra Sigaraya karşı bi sevgi beslersin canın hep ister. Sevgidede öyle hergün onu görmeyi istersin. Sonra sigara bir alışırsın dumanını ciğerinin en dibine kadar çekersin. Tabi sevgilinede alıştın bu arada onsuz yaşayamazsın ölürsün manyak. Biliyor musun daha sonra ne olur ? Sigara öksürük yapar. Artık beni içme der gibi. Kalbinin içindede bir yara oluşur sevgilin seni bırakmış gibi. İşte sigaraya benzer sevgili. Aşk sevgi alışmak ve terk ediliş dönemi. Gecmis olsun.

Erkekler

Susarak biten bir ilişkidir insanın kalbini kanatan. Erkeğin doğası bu öyle diyorlar. Belkide ayrıldım demeye cesaretleri yok. Aslında böylesi daha iyi diyorum kendime. Ne benim canım o kadar yanıyor ne onun. Belkide onun hic yanmıyordur. Öyle garip geliyor ki artık şu aşk dedikleri tüketiyor beni. Aşk artık o kadar basit görülür olmuş ki.. Aşk artık sadece sex için var sanki. Böyle düşündürür oldu. Eminim tüm erkek arkadaşlarınız o teklifi yapmıştır size. Ne tuhaf ama.. İstediğini alıncada kacıyorlar değil mi ? Acı ama gercek. Doğanın kanunu bu maalesef. Açıkçası aşk dedikleri eskidenmiş. Birbirlerini görmek için o gizli gizli buluşan çiftler. Bir öpücüğü almaya utanan erkekler.. Öyle basit ki şimdi aşklar.. Çıktığın insanla ertesi gün sevişir olmuşsun. Ne büyük aşk ama. Sevişme demiyorum sana. Çabuk tüketme ilişkiyi sadece. Sonra yaralanıyorsun her köşenden. Sonra onu unutmak için bir başkasına ihtiyaç duyuyorsun onunlada aynı şeyleri yaşayıp yine tüketiyorsun ilişkiyi. Ve yine yaralanıyorsun. Bu hep böyle devam  ediyor. Senin yaptığın her tenden bir tat almaktan başka birşey değil ki. Bir tane olsun sevdiğin insan aşık olduğun insan. Yanında olamasada uzak olsanızda o olsun. Hep o olsun.. Uzak ilişki mi dedim ?  Erkeklerin uzak ilişki kavramı yoktur. Erkekler asla beklemez. Bekleyemez çünkü.Sen yürütürsün ilişkiyi. Tek taraflı yani. Yorucu olur bir defa. Hep üzgün dolaşırsın hep acaba şuan napıyor yanında kim vardır der aklın. Evdeyim dese inanmak mecburiyetindesindir. Ama içinde hep bir kurt vardır. Bu devirde kime güveneceksinki? Ya da neye ? Aşk bitmiş, ilişkilerde ayrıldım denemiyor olmuş, uzaktan ilişkiler çoktan tükenmiş, güven desen yok. Yanlız yaşa yanlız öl diyor hayat. Sende yanlız yaşa yanlız öl.. :)

7 Ağustos 2013 Çarşamba

İlk aşk'a dair

İlk aşk'ın gölgesinde yaşıyoruz her şeyi ilk aşklar çocuksu ve masum kırılgandır. Bütün saflıklar ilk aşkla başlar ve onunla son bulur bu yüzdendir asla unutulmayışı hep masum bir gülücükle hatırlanır. Hiç bir şey yaşamasakta çok şey paylaşırız utangaç bakışlar titrek eller ve heyecandan terlemiş ellerimizi tutmaya çalışmak ilk bakış, ilk dokunuş, ilk öpüşme ve ilk heyecan tertemiz bir kalple çok çok masum sevme ve sevilme.....Sonra nedensiz ayrılış ama yıllar sonra bile unutulmayacak ilk aşk olarak yaşanacak anılar.
Belki çok sonra yaşayacağımız şeyler onu hatırlatacak ama biz başkalarıyla birlikte olup asla onu sevdiğimiz gibi gibi ne sevebilicez ne de sevildiğimizden emin olacaz nede hiç bir zaman öpüşmeler o ilk anki gibi titrek dudaklarda ki tadı veremiycek nede asla heyecandan terlemiş bir el tutamıycaz nede güvenebileceğiz çünkü hiç bir aşk masumiyet güven ve samimiyet içermiycek sadece her aklımıza geldiğinde onlar için dua edeceğiz.

End..

Yalnızlık mı

Tanıdık yaLnızLıkLarın tenidir bira bardakLarı. Neresinden tutacağını buLduğunda, biLeğinin ağrısı parmakLarını yokLar.. HantaLdır faLan ama yine de bir çekiciLiği vardır.. 
Bar tuvaLetinde kendime bakmışLığım var mıdır? Korkarım vardır.. KLozetin kapağını kapadığımda tanımadık yaLnızLıkLarım vardır. Tek ayağının üstünde, sarhoş çişini kLozete gönderememenin yaLnızLığıdır beLki bu. Kim biLir, beLki de bar tuvaLetinin aynasında kendini görememenin şaşkınLığıdır.. 
O aynaya bakanın yüzü yoktur asLında.. Yüzünün yerinde kocaman bir kanama vardır. Kimi attan düşmüştür, kimi aşktan. Kiminin düşeceği yeri seçme şansı biLe yoktur.. 
Şimdi sadece pLakaLarı ezberLeyen bir manyak oLmak istiyorum. HayatLa hiçbir aLıp veremediğim oLmadan mağrur ve fakat müstehzi bir güLümsemeyi yüzünde sabitLemiş bir manyak.. Bu kadar mu zor be cicim içkimi aLıp buradan uzakLaşmak? YeşiLin içinde asıLı kaLmadan gürbüz bir maviye koşmak? Sonrasında sersemmiş, sepetmiş bir uykuya saLınmak

End...

Belden aşağı mı ?

Hayatlara ek'sik bir adamdım ben gönül yatağından attın diye beni şimdi ben her yatakta bedenim biliyorum gecelerimin iyi geçmediğini doğrudur fakat yinede iyi geceler dileyen birileri olmuştur yatağımda. Her kadın az konuştuğumdan şikayetçi sanki çok konuşana nikah kıyıyorlar amk her yattığım kadına senin fotoğrafını gösteriyorum bu kızın sayesinde yataktan yatağa geziyorum her kızın sırtına senin adını yazıyorum parmak uçlarımla sonra ne yazdığımı bulmalarını istiyorum farkındayım aptalca bir oyun napalım ilk aşkın gölgesinde yaşıyoruz sevgimizi sevişmemizi o yüzden aşk kapıda iken ben komşunun yatağındayım sahi ya yatağının markası neydi ? Ben orada acayip rahat uyuyordum da.... Çocukluktan kalma bir alışkanlığa son vermeye çalışıyorum çift kişilik yatakta neden tek yatayım ki islamın emri değil mi sevmek paylaşmak? inanın hiç bir art niyetim yok sessizce uyuyorum bana dokunmasalar ama o kibriti ben çakmıyorum barutuma zaten istiyerek yapamadığımdan bazen erken boşalıyorum utangaç bir şekilde kahkahalara boğuyorum yatağı. Sonra ara vermeden telafi etmeye çalışmak sigara molası bile vermeden. Dua ediyorum yattığım kadınlar yengeç burcu olsun diye (gögüsleri büyük olur) ama hiç bir fiziki özelliği olmayan burçlar denk geliyor :) Her boşalma arası tavana bakıp sigaramı üflüyorum seni düşünerek ve ben her kiminle sevişsem hala seni aldatıyorum. 
End...